İlkay'ın enteresan ve çok gizli hayat hikayesi...

Oyun günlüğüne devam... Bu gece bana yine çok zor gelen bir adımı daha çözünce anladım ki kendime her zaman daha zor bir iş çıkaracağım. Keşke biraz daha profesyonel çalışıp doğru aşamalarla ilerlesem, ancak daha ne yaptığımı ve nereye varacağımı tam kavrayamadım. Bir objeyi itmek üzerine çıkmak ve bir başka objeye ulaşmak iyi bir gelişme oyunum için. Başta sadece sağa sola yürüyebileceğimi düşünürken epey yol katettim. Tek başıma uğraştığım için vakit alacak gibi görünüyor. Daha önce bahsettiğim gibi odadan çıktığımda asıl işler başlayacakmış gibi duruyor. Bir başlangıç menüsü , intro ya da loading ekranı yapmak, animasyonlar, sesler ve hatta oyunun müziği ile uğraşmak gerekecek. Bunlar da daha önce hiç yapmadığım şeyler. Hayatımda yaptığım 2 oyun arayüzü oldu biri Nestle Nesquik için bir flash oyun diğeri de el çizimi bir match 3 oyunu içindi. Bu kadar detaylı bir işin altından kalkabilecek miyim göreceğiz :D Bazen oyun haricindeki işlerimin rast gitmemesi beni karamsarlığa sürüklese

 11. gün Bugün en büyük problemi hallettim. Mouse kontrolünü istediğim gibi yapmaya çalışmak epey vaktimi aldı. Son 3-4 gündür uğraşmama değdi sonuca ulaştım.  Tasarım olarak hızlı ilerlesem de kod bilgimi test etmeye, yeni şeyler öğrenmeye devam ediyorum. Bu yüzden biraz yavaş ilerliyor işler. Zaman şimdilik önceliğim değil, bir deadline koymadığım için duruma ne kadar iyi öğrenirsem o kadar iyi diye bakıyorum.  Deadline koymadım ama tabi uzatmak da istemiyorum.  Karakterin detaylarını oluşturup odadan çıkarabilirsem ilk aşamayı geçmiş sayacağım. Sırada bir sürü iş olsa da odadan çıkma hedefi milestone benim için.  Sabah akşam oyundaki eksikleri ve problemleri düşünüp, ara ara da ya iyice öğrenip çok güzel şeyler yaparsam diye hayaller kuruyorum. Hayallerimden etrafımda bahsettiğimde "dur bakalım biraz ilerle de ondan sonra düşünürsün" diyecekleri için ( bazı tecrübelere göre haklılar:D ) planlarımı bu sefer fazla anlatmıyorum.  Bu yaptığım oyunu düzgünce bitirebilirsem, kaf

5. gün saat 02:49  Çevremdekiler duymuştur illaki yıllardır "bir oyun yapmak istiyorum" cümlesi dilimden düşmüyordu. Kodlama işlerini pek sevmediğimden uzak durmaya çalışsam da her yerden önüme düşen bir şey nedense. 30 yaşından sonra üniversite maceramda + bu Covid zamanlarındaki boşluktan yararlanarak, biraz oyun işlerine girişmeye karar verdim. Aslında öyle hemen olmuyor benim gibiler için bu işler. Her şeyi 39822 kere düşündüğüm için bi 10 yılı var bu isteğimin. Ancak öyle planlı da olmadı yani başlamam. Adventure oyunları övdüğümüz bi arkadaşım "Bu oyunları Adventure Game Studio ile yapıyorlar, hatta Blackwell Epiphany, Resonance, Shivah gibi bilinen oyunları da bu programla yaptılar" diyince beynimdeki paslı oyun çarkları hafifçe dönmeye başladı. Dur ya kurayım dedim ve normalde yarım ağızla söyleyeceğim ve yapmayacağım bu aktiviteyi gerçekleştirip hemen indirdim ve kurup kurcalamaya başladım. Yılların tasarım ve illustrasyon birikimi, her çalıştığım yerde mec