Sonunda geldi en sevdiğim ay Eylül. En azından artık alev alarak çalışmayacağız, oynamayacağız. Hafiften yağmurlar da başlar. Sonbahar olmasa hayat pek çekilir bir şey değil zaten. Ayrıca 19 Eylül'de doğduğum için de bu ayı seviyor olabilirim :)
Gelelim oyun muhabbetimize, oyunumda epey ilerleme kaydettim. Karakter (daha çizilmedi) oraya gidiyor, şunu alıyor, buraya çıkıyor, onu koyuyor derken bir demoluk ilerleme kaydettim. Tabi tasarım olarak eksikleri tamamlarken işimi zorlaştırmak için bir kaç aksiyon daha ekleyebilirim gibi geliyor.
Son bir kaç gündür daha önce tabletimle photoshopta çizdiğim şeyleri illustrator'de yeniden çizdim. Hem daha temiz hem de daha derli toplu oldu sanki. Aslında amacım çizgileri distort ederek (bozarak) daha el çizimi gibi göstermeyi denemekti ama, hala kararsızım düz çizgilerle mi bozuk olanlarla mı ilerlesem diye. (bkz. gif)
Sonuç olarak iki versiyonu ayrı ayrı kaydedip sakladım, bakalım ilerde değişikliğe gidebilirim bu konuda. Şimdiki önceliğim UI tasarımlarını ve karakter animasyonlarını ortaya çıkarmak. Bu karakter işini biraz fazla öteledim çünkü düşünmek bile üşenmeme sebep oluyor. Elbette hepsini sırasıyla tamamlayacağım. Gece 12'de başlayıp sabah 04-05:00' lere kadar hatta bazı günler 06:00'ya kadar bu oyunla ilgili çalışıyorum. Sessiz ve serin ortam çalışmam için yeterli motivasyonu sağlıyor.
Bu sırada kendime iş çıkarmış gibi oldum ama shutterstock.com'a kendi çektiğim fotoğrafları yükledim. 20 tanesinden 5i onaylandı. Covid döneminde kendimi sağa sola attığım doğrudur. Hayattaki belirsizlikler beni gerdikçe aklımı meşgul edecek bir şeylere yönleniyorum. Hatta fazla eve kapanıp çizim işlerine sardığım için belki sokaklara çıkıp kimsenin olmadığı yerlerde sonbahar fotoğrafları çekerim diye umuyorum.
Umarım sonbahar etrafımızdaki tüm gerginliği ve stresi alır yerine dinginlik, huzur ve o herkesin özlediği cam önünde sıcak içeçeğimizle yağmuru izlemeli modları geri getirir.
Hoşçağalın.
Yorumlar
Yorum Gönder